Ormanlar, doğal dengeyi korumanın, ekosistem hizmetlerini sürdürmenin ve insan hayatı için büyük bir önem taşır. Orman yangınlarının sıklığı, şiddeti ve zamanlaması değiştikçe, orman ekosistemleri üzerinde ekolojik, ekonomik, sosyal ve sağlık açısından çeşitli etkilere neden olmaktadır. Bu yazı’da orman yangını istatistikleri inceleyeceğiz.
Türkiye’de orman yangınlarına ilişkin resmi istatistikler 1937 yılından bu yana tutulmaya başladı.
Türkiye’de orman alanının yaklaşık 57%’si, yani 12,49 12,49 milyon hektarlık bir alan, orman yangınlarına karşı hassas bir yapıya sahiptir. Bu alan Hatay’dan başlayıp, Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinden Batı Karadeniz’e kadar uzanıyor.
Yıllık yangınlar
1937 yılından bu yana her yıl yaklaşık 1.360 kez orman yangını meydana gelmiş ve bu yangınlar sonucunda ortalama 20.000 hektarlık bir alan etkilenmiştir. Ancak, 1990’lı yıllardan itibaren orman yangınlarıyla mücadelede teknik ekipman kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, yıllık ortalama 2.200 yangın yaşanmış ve bu yangınlar sonucunda ortalama 10.000 hektarlık bir alan etkilenmiştir.
Yangın nedenleri
Orman genel müdürlüğüne göre, ülkemizde, yangınların %10’u kasıtlı, %47’si ihmali ve dikkatsizliği, %11’i doğal/yıldırımı ve %32’si ise nedeni bilinmeyen yangınlardan kaynaklanmaktadır. Bu verilere göre, yangınların %89’unun insan kaynaklı olduğu ifade edilebilir.
Ayrıca, ülkemizde yangınların %60-70’i örtü yangını, geri kalan kısmı ise tepe yangını olarak meydana gelmektedir. Bununla birlikte, yanmış olan alanın önemli bir kısmı tepe yangınlarından etkilenmektedir.
Antalya- Manavgat yangını
Manavgat yangınına ilişkin olarak, yangın anı ve sonrasında elde edilen uydu görüntülerinin kullanıldığı bir değerlendirme sonucunda, yangının yaklaşık 10 gün süresince devam ettiği ve yaklaşık 55 bin hektarlık bir alana etki ettiği belirlenmiştir. Ayrıca, yanan alanın yaklaşık %55’i, ilk iki günde yanmıştır.
Bu yangının sonucunda, atmosfere tahmini 303 milyon ton CO2 emisyonuna yol açmıştır. Bu, Danimarka gibi bir ülkenin yıllık emisyonlarına eşdeğerdir. Üstelik, bu yangının ekonomik maliyeti, 3.5 milyar Türk Lirası (yaklaşık olarak 412 milyon Amerikan Doları) olarak tahmin edilmektedir. Bu maliyet, yangın söndürme, tarım arazisinin kaybı, altyapı ve mülklere verilen zarar gibi masrafları içermektedir.
Sonuç
Türkiye’deki orman yangını istatistikleri inceledik ve sonuç olarak, , ülkemizin de içinde yer aldığı Akdeniz havzasında, iklim değişikliğine bağlı olarak olağan dışı hava koşulları ve artan yangınlarla karşılaşma sıklığı önemli ölçüde artmaktadır. Büyük ölçekli yangınların etkili bir şekilde yönetilmesi, yangınla mücadele çalışmalarının yanı sıra yangınların çıkmasını engellemek için alınacak tedbirlerle de yakından ilişkilidir. Bu nedenle, hem yangınla mücadele ekiplerinin çabaları hem de yangın riskinin azaltılması için alınacak proaktif önlemler büyük önem taşımaktadır.
Kozalak Yangın‘la orman yangınlarının nasıl önlenebildiğini YouTube kanalımızda görmek isterseniz buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.K